Ana içeriğe atla

Tim Parks - Europa Kitap Alıntısı

Olanları durdurmak için hiçbir şey yapmamış olmamız bir rezalet. Parfümü L'Air du Temps'dı. Utanıyorum, dedi.
Maddi servetimden utanıyorum. Konforlu, rahat hayatımdan. Anlıyorsun, değil mi? Küpeleri burcuna uygun, altından birer akrepti. Avrupalı olmaktan utanıyorum. Ne demek istediğimi anlıyor musun? Nedense burcuyla gurur duyardı. Fransız oluşuyla gurur duyduğu gibi. İnsanlar ölüyor, dedi, biz burada sözleşme şartlarımızın derdindeyiz. Altın akreplerin gözleri yakuttandı. İnsanlar ölüyor, biz burada oturmuş iş koşullarımızı dert ediyoruz, diye ısrar etti. İşte, diye düşündüm, kararlı biçimde başka yöne bakarak, ama yine de, saçını geriye ittiğinde tanıdık bir bilezik şıkırtısını işiterek, hayatının en yoğun ilişkisini yaşadığın kadın, insanlar acı çekiyor, diyordu. Acaba kaçımız hayata dair doğru dürüst bir bakış açısına sahip diye merak ediyor insan. Bunu öyle bir tonda söyledi ki, diye geçiyor aklımdan şu anda, aradan belki yirmi dört saat geçtikten sonra, Meditasyon Odası denen yerde, burası bir ibadet mekânı olmadığı hâlde bedenim genellikle dua pozisyonu olarak adlandırılan pozisyonda, inanan biri olmadığım hâlde başımı eğmiş, ellerimi bitiştirmiş otururken -bunu öyle bir tonda söyledi ki, sanki okutmanlar sendikası resmi temsilcisi sıfatıyla bizzat benim, tehdit altında olmakla birlikte daima rahat konumdaki okutmanların yersiz hıncını bir şekilde körüklediğimi, benim sorumlu olduğumu ima ediyordu; sanki çektiğimiz acının, belki de benim kendi acımı kastediyordu; talihsiz Boşnak çocukların acısıyla kıyaslandığında solda sıfır kaldığını kavrayacak duyarlılığa sahip dünyadaki tek insan oydu. 

Aslında gayet iyi yaşıyoruz. Siyah giydiğinde hep pembe ruj sürer. Yani her gün kesilip biçilen, açlıktan ölen o çocuklara kıyasla demek istiyorum. Anlıyorsun, değil mi? Tırnaklarını aynı renge boyamayı asla ihmal etmez; bayıldığım bir şeydir. Çok hoşuma gider. Bu arada kurumlarımız - kadınların ayrıntılarıyla bu şekilde dikkat etmesine, kendilerini birer güzellik nesnesi olarak hissetmelerine bayılırım - bencilce kenarda durmalarının utancını örtmek için bir incir yaprağı aramaktan başka şey yapmıyorlar. Tam bir rezalet. Mesele otomobillerimizi çalıştırmaya gelince Körfez'e giriyoruz. Ama Saraybosnalı çocuklar için kılımızı kıpırdatıyor muyuz? Katiyen. O kadar utanıyorum ki.

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ece Evren - Geçmişten Gelen Adam Kitap Tanıtımı

Merhabalar Haydi toplanın yamacıma. Sizlere çok güzel bir haber vermeye geldim.  Kitap sitelerinde yeni çıkan kitaplara bakarken bir de ne göreyim? Hepimizin sevdiği ve saydığı sevgili  Ece Abla  yeni bir kitap çıkarmış.

Kapı Önü Dedikoduları - İçindeki Fesatlıktan Kurtul

  Merhabalar Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar İki sene önce 14 Şubat ile ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmiştim.

Fırın Muhallebi

Merhabalar Malum bizim ev halkı tatlı konusunda doyumsuz.

2019 Eylül Ayında Okuduklarım

Merhabalar "Bir insan kendisine nasıl beyin göçü yaşatabilir?" sorusunun bir sonucu olarak bu ay sadece tek bir yazar okudum.

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.

Melek Öztürk - Münzevi Mısralar İskelesi