Ana içeriğe atla

Eleanor Coerr - Sadako Ve Kağıttan Bin Turna Kuşu

Merhabalar

Eleanor Coerr Sadako Ve Kağıttan Bin Turna Kuşu kitabını sevgili Tuğçe bana gönderdiği mektubun yanına ilave etmiş.
İyi ki de böyle bir şey yapmış. Hem benim hem de oğlumun okuyabileceği harika bir kitap göndermiş. Oğlum da bende kitabı bir çırpıda okuyup bitirdik. Öncelikle okumayanlar için Sadako'nun hikayesinin gerçek olduğunu söyleyelim. Öyle ki sonunun acı olduğunu bile bile bir umutla okudum kitabı diyebilirim. Nitekim oğlumda aynen bu umutla okumuş.

6 Ağustos 1945. Günlerden Pazartesi. II.Dünya Savaşı'nın son aşamasında Hiroşima'ya atılan nükleer bomba. O zaman ölen yüzlerce insan. Bu saldırının üstünden on yıl geçmesinden sonra ortaya çıkan sağlık sorunları. Sadako'nun hikayesi tam da bu nokta da başlıyor aslında. 

Sadako koşmayı çok seven bir çocuk. Hep okul takımına seçilip koşmak istiyor. Nükleer bombanın seneler sonraya ortaya çıkan etkisiyle Sadako fenalaşıyor ve lösemi hastası olduğunu öğreniyor. Bu sırada ortaya çıkan bir umut. Bir inanca göre bin adet kağıttan turna kuşu yaparsa kendisinin iyileşeceği söyleniyor. Sadako son ana kadar bu umuda tutunup elinden geldiği kadar kağıttan turna kuşu yapıyor. Öyle ki çevresindekiler de ona bu sayıyı tamamlayabilmesi için yardım ediyor. Ama maalesef hepsini tamamlayamadan Sadako hayata veda ediyor.

Kitabın tamamını anlatmış olabilirim ama bu kitabı kesinlikle okumalısınız. Sadako'nun heyecanına, son ana kadar tutunduğu umuda kendiniz şahit olmalısınız. 

Savaşlar her daim kötü. Ölen yüzlerce, binlerce insanlar. Ama bunun yanı sıra sonradan ortaya çıkan etkileri de kaçınılmaz. İşin daha da kötüsü şu ki, insanlık olarak algılayamadığımız, üç günlük dünya ve dünya kimseye kalmayacak. Herkese yetecek kadar yer varken bu saçma düşmanlıklar, savaşlar neden? Neden insanca, kardeş kardeş yaşayamıyoruz ve başkalarının ölümlerinden, kötülüklerinden besleniyoruz? Tek düğmeye basarak milyonların ölümünü büyük bir zevk içinde izleyen insan!... Bunu sana da soruyorum. İnsanlar ölünce tüm dünya sana mı kalacak? Ölümün olduğunu dünyada bazı şeyleri çok da şeytmemek lazım.

Hoşçakalın.

Tanıtım Bülteninden

Sadako Sasaki... Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biri. 1945'te iki yaşındaymış. Yaralanmamış, hastalanmamış. Okuluna gidiyormuş güzel güzel. Yıllar geçmiş. Sadako, kentinin her gün biraz daha düzeldiğini, yeni yapılar yapıldığını görmüş. On iki yaşındayken birden hastalanmış. Radyasyonun vücutta yarattığı onulmaz bir hastalıkmış bu. Doktorlar, uzmanlar incelemişler, kurtuluş olmadığını anlamışlar. On ikisindeki Sadako ölecek!.. Kendi de biliyor bunu! Ama Japon geleneğine göre kağıttan bir turna kuşu yapan kişinin dileği muhakkak gerçekleşir. Sadako'ya oyalanması için bu inancı veriyor çevresi. Mektuplar alıyor bu konuda. Sadako, hasta yatağında başlıyor kağıttan turnalar yapmaya. Çok uğraştım ben, yapamadım o kuşları. Bir, iki, üç kez katlıyorsun, kıvırıyorsun, derken bir turna çıkıyor ortaya. Sadako günlerce uğraşmış, yüz, iki yüz, beş yüz, altı yüz, tam altı yüz kırk dört ağıt turna yapmış. Onlar birbirine bağlanıyor ince ipliklerle, metrelerce uzayan bir kuş dizisi çıkıyor ortaya. Sadako Sasaki bin turnayı tamamlarsa ölümden kurtulacağını umut ederek, gece gündüz kağıttan kuşlar yapması geliyor gözümün önüne, 644'üncünün bitişi 645'inciye başlayamamak ve çekip gitmek şu hem güzel, hem çirkin, hem yüce, hem aşağılık dünyadan... (OKTAY AKBAL)

Basım Yılı : 2010

Sayfa Sayısı : 96

Beyaz Balina Yayınları

Yorumlar

  1. Bir arkadaşımın ısrarı üzerine iki gün önce okudum. Koskoca adam, elinde bir kitap göz yaşlarına boğuldum.

    Kitap hakkında bende bir yayın hazırlığı içindeydim.
    Bloğunuza görünce ayrıca memnun oldum. Kısa ama dolu dolu bir metin olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım. Ben son ana kadar bir umut okudum ama maalesef sonu kötü bitti. Senin yayınını da merakla bekliyorum :)

      Sil
  2. konuyu biliyom kitabını da okuycam çok severim biliyoms :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Hıdırellez Nedir?

 

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Dün Seni Gördüm Rüyamda

 

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.

Ömür İklim Demir - Muhtelif Evhamlar Kitabı

 

Debbie Macomber - Bir Buket Aşk (Blossom Sokağı Serisi 10)

Merhabalar Debbie Macomber okumak benim için çok hızlı koşup, biraz nefes almak gibi.