Ana içeriğe atla

Nazlı Karabıyıkoğlu - Olivya Çıkmazı Kitap Alıntısı

Olivya Çıkmazı yazıyor duvarda, taş binaların sokağın içine kıvrıldığı yerde, kırmızı bir levha üzerine beyaz harflerle.
Çıkmaz mıdır hakikaten, sonuna kadar gidip bakmak gerekir mi? Elbet bakmışlardır; ama ben buraya gelmeden yıllar önce. Sokağın kuytusundaki dükkânda çalışan güzelin adı Olivya'dır, belki de Olivya'nın kendisi bir çıkmaz sokaktır, bir gören bir daha çıkamamıştır, Olivya işte bu çikolata dükkanında kakao ve praline doymuştur. Fransız çikolatalarına parmağını bandırıp yalamıştır, saçında siyah kurdele. Likör yerine zehir mi doldurmuştur incecik parmakları yuvarlak çikolataların içine -her Fransız kadının parmakları ince uzun değil midir?- 'yoksa piyano mu çalıyorsunuz kuzum?' diye soranları acaba hangi elini havada sallayarak geçiştirmiştir, akşam vakti dükkânı kapatınca, gizliden gizliye likörleri kristal bardağa döküp yuvarlamış mıdır Olivya? Bir iki üç dört beş.

Elbet bakmışlardır sokağın sonuna gidip.
Olivya'nın çıkmazına düştüğüm gün, bugün, şubatın bilmem kaçı. Az ötemde bacak arasını yalayıp duran kedinin kürküne yüzümü sürsem. Yapamam. Bitlidir. Ben ki, ilkokul yılları boyunca, altmış kişilik sınıfta bitlenmeyen biriyimdir.

Olivya'nın çıkmazında, üst üste yuvarlandığım kahvelerden hıncımı alamıyorum. Yaşım kadar hınç damıtmak istiyorum kahveden. İstiyorum da diyorum, vay canına, çekinmiyorum.

Buraya gelmeden ayağımda topuklularla tak tak, Yüksekkaldırım'dan geçmişim. Neden giyersin bunları, esnaf tavladan başını kaldırır, yercesine bakmaya üşenmez, bilmez misin? Tak tuk, tak tuk derken 'Ah be!2 demişim, sonra kulenin dibine kadar gitmişim. Arnavut kaldırımını severim, severim de yazık değil mi onca paraya, sıyrılıp kenara atılan topuklara? Topuğum sıyrılırken başka başka diller sarmal olmuş kulağıma.

Kulenin dibine gitmişim; eteklerini kaldırsa da bacaklarını görsem diye beklemişim. Ellerimi sürmüşüm, hadi kaldır eteğini ey kule, diye seslenmişim. Kaldırsan da bacaklarının arasına girsem, kule. Oradan tırmansam göğsüne.

Kedi bana bakıyor, gözleri yeşil. Tekir desem değil, sarman desem hiç değil. Ne idiği belirsiz kedi! Kimbilir Olivya'nın hangi kedisinin torunusun?

Öyle ya, Olivya Mösyö'den -patronuna hep Mösyö derdi, adını hiç söylemezdi- gizli beslerdi kedileri. Tostlardan artan salamı sosisi atardı önlerine. Nasıl da kapışırdı kediler! Telaşa düşerdi Olivya. "Şşş.." deyip dururdu. Yukarıdan biri sesleri duyup baksa, Mösyö'ye şikâyet edebilirdi:
"Sizin kız," derdi. "Kedileri besliyor. Vallahi mır da mır, mır da mır, uyuyamayoz bütün gece. Gitmiyollar da buradan sonra, evleri belleyollar."

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Fuat Baray - Diz Çökmeyen Çocuk

Sosyal Medya Bildirim Çılgınlığı

Merhabalar İnsan hastayken gözü bir şey görür mü?

Hasan Tülüceoğlu - Ateş Yakmayınca

 

İçerik Kopyalanmasını Engelleme

Merhabalar Bloğumda günün birinde blog teknik desteği vereceğim hiç aklıma gelmemişti ama demek ki her şeyin bir ilki varmış.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

Mimlendim ve Mimledim 40 - Eşleştirme Mimi

Merhabalar Mimler o kadar birikti ki hangisini yazacağımı şaşırmış durumdayım. Sırada sevgili  Sevde 'nin başlatmış olduğu eşleştirme mimi var.

Sevginin Gücü Film Yorumu

 

Mimlendim Ve Mimledim 46 - Ramazan

Merhabalar Sevgili  İstiridye Avcısı  Ramazan ayına özel çok güzel bir mim başlatmış.

Saffet'te Bugün 3

Merhabalar Sizlere Saffet'in bugünkü macerasını sıcağı sıcağına getirdim.