Ana içeriğe atla

Bahar Aslan - Bakü Defteri Kitap Alıntısı

KARA ÇUL 
Gün verip ışık vermediler. 
Bakışının değdiği her şey gölgeye dönüşüyor.
Caddenin kalabalığı, dükkânlarının eşiğine çöküp müşteri bekleyen bezgin esnaf, çiçekçilerde yaprak yaprak solmuş güller bir bir kararıyor. 


Yola sarkmış evlerin, kuru, cılız dalların gölgesine sürüyor külüstür arabayı. Sokağın köşesindeki ev yalnızca onun bakışında soyunuyor renklerinden; cismini aydınlatan ışığı yitiriyor. Neyse ki çocuk uykuda. Uyansa o da etraftaki insanlardan kopacak, yalnızca annesiyle kendisine ait olan gölgeli, boz dünyaya düşecek. 

Gölgelerin arasında yürüyor kadın. Acıktıkça, gölgeler tüntleşiyor. Bir gazete büfesi, bakışı değince gürültüyle devriliyor, gazetelerin yaprakları havada uçuşuyor, onların yerine gölgeleri yerleşiyor. Tabelalardaki yazılar silikleşip kayboluyor; akasyalar kararıp yol kenarlarına boylu boyunca uzanıyor. Geçip giden yüzler tanınmaz halde; kaldırımları süpüren başı şallı kadınlar, yarılmış toprağı belleyen ceviz gibi buruşuk yüzlü adamlar yalnızca nemli, sıcak birer gölge. Bıçak bileyicisini, süpürgeciyi seslerinden tanıyor. Gölgeler dünyasında en ufak bir ses bile irileşiyor. Onun için, kendi sesine daha çok sokuluyor Karnının gurultusunu türkü okuyan sesiyle ezmeye, unutmaya çalışıyor. Gölgeler soğuk, bezdirici. Ama kendisi için değil, çocuk için korkutucu. Kadının fikrinde çocuk var. Onu karanlıkta bırakma düşüncesi ile ürperiyor.

Biraz daha sabredebilir belki. Eve varmayı bekleyebilir. Eve varsın, karnı doysun, gölgeler çekilsin, baktığı her şeyi yeniden görsün, ancak o zaman konuşacak çocukla. Eve vardığı gibi ateşi yakacak bahçede, bir kaşık unu soğanla kavuracak, bir de domates doğrayacak. Sonra mercimeği dökecek içine, taneler açılıp birer birer patlayacak, koku avluya dolacak. Biraz daha sabredebilir. Seher Natevan'ın yanına gitmeli. Natevan, kızı getir, yanımda işlesin, demişti bir yıl önce. Konuşurken altın dişleri parlıyordu. O zaman istememişti; uşak helelik balacadır, nece yaşı var ki! Menimle bir yerde dolaşsın, sonra mektebe geder, diye cevap vermemiş miydi? Aradan bir yıl geçti. Bir yılın her ânı günle, ayla, mevsimle değişse de, yalnızca boğaz tokluğunun, gölgeleri savmanın telâşıyla geçti. Bugün de önceki günler gibi geçip gidecek. Çocukla konuşsa da konuşmasa da. Ama geciktirmenin anlamı yok. 

Sabahleyin caddenin kenarında gördüğü, çengelindeki balıkları yoldan geçen arabalara satma derdindeki gencin karaltısıyla karşılaştı bu defa. Halâ heykel gibi duruyordu genç. Bir balığı kalmıştı yalnız. Sabahtan beri orada mıydı? Dura dura yorulmuş, hattâ belki onunda bakışı gölgelenmişti. İhtiyar bir kadın, plastik leğenindeki çekirdekler için kağıttan külâhlar kıvırıyor, göğerti satıcısının tavukları orda burda eşeleniyordu. Taksiler yolun ağzına dizilmiş, şoförleri alçak bir duvarın üstünde tavla oynuyordu; dubara... çehar û şeş... Sabaha bu gölgelerden biri daha ölecek, birinden daha ekmek yiyeceğim, diye düşündü kadın. Ama bir garibanın yasından eline düşse düşse ancak kuru çörek parçaları düşerdi.

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ece Evren - Geçmişten Gelen Adam Kitap Tanıtımı

Merhabalar Haydi toplanın yamacıma. Sizlere çok güzel bir haber vermeye geldim.  Kitap sitelerinde yeni çıkan kitaplara bakarken bir de ne göreyim? Hepimizin sevdiği ve saydığı sevgili  Ece Abla  yeni bir kitap çıkarmış.

Kapı Önü Dedikoduları - İçindeki Fesatlıktan Kurtul

  Merhabalar Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar İki sene önce 14 Şubat ile ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmiştim.

Fırın Muhallebi

Merhabalar Malum bizim ev halkı tatlı konusunda doyumsuz.

2019 Eylül Ayında Okuduklarım

Merhabalar "Bir insan kendisine nasıl beyin göçü yaşatabilir?" sorusunun bir sonucu olarak bu ay sadece tek bir yazar okudum.

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.

Melek Öztürk - Münzevi Mısralar İskelesi