Merhabalar
Siz sadece bir anlık gözlere ve sözlere aldanıp birini kaçırmayı aklınıza koyabilir misiniz? Ya da o gözlerden asla vazgeçemeyecek duruma gelebilir misiniz? Sarp Aras için durum aynen bundan ibaretti.
Sarp Aras 30 yaşına gelmiş ancak hayatında artık bazı eksikliklerin olduğunu düşünen bir iş adamıdır. Günü birlik ilişkiler, hayatında sürekli değişen kadınlar artık onu mutlu etmezken; hayatındaki eksikliği ise bir türlü bulamamaktadır. Tam da bu dönemde yeğenine oyuncak almak için girdiği oyuncakçı da tesadüfen bir konuşmaya şahit olur ve sonrasında bir çift yeşil göze kendisini bağlanmış bulur. Günlerce kendi içinde duygularıyla yüzleşmeye çalışıp, gözleri ve sözleri aklından atmaya çalışırken; Ela ise her şeyden habersiz ailesi ile durumlarını düzeltme yollarını aramaktadır. Ailesinin Ela ile ilgili planları, Ela'nın durumdan habersiz kendine yol çizmeye çalışması ve bu süreçte Sarp'ın Ela'ya geç kalışı.
Sarp duygularından emin olduğunda kuzeni Baran'la görüşerek Ela'yı takibe aldırır. Fakat öğrendiği gerçekler ve sonrasında yaşananlar Sarp'ı çileden çıkararak bir anda aklına gelen kararla Ela'yı kaçırma çılgınlığını yapar. Evet Ela artık Sarp'ın kanatları altındadır. Sarp Ela'yı kaçırmıştır ve Ela'nın hem hayatını kurtarmak, hem de kendisine aşık etmek için uğraş verdiği bir sürece girmesine sebep olmuştur. Peki Ela'nın yaşadığı onca şeyden sonra yeni birine güvenebilmesi ne kadar mümkün olacaktır? Sarp Ela'nın önce güvenini, sonra kalbini kazanabilecek midir?
Burcu Büyükyıldız'ın Çilek Mevsimi kitabını okumuştum. Mira ve Yağız'ın hikayesi biraz hüzünlü olsa da sevmiştim. Sarp ve Ela için yazarın kalemini daha fazla geliştirdiğini düşünüyorum. Duygu aktarımları çok iyiydi. Hikayede her şey dozundaydı. Ne eksik ne fazla. Akılda kalan soru işareti, konu akışında bir abeslik yoktu. Her ne kadar bazı yorumlarda Ela'nın kendisini çok kastığını okumuş olsam da; bence Ela'nın tavırları yerindeydi. Zira kim kaçırılsa aynı tepkileri verirdi. Beni kaçırsalar evi başlarına bile yıkardım. Az bile yaptı.
Ela'nın ailesi konusunda çok verici olduğunu düşünüyorum. İstedikleri şey yenilir, yutulur cinsten olmadığı gibi, deyim yerindeyse köpek gibi davranan bir aile için ben olsam kılımı kıpırdatmazdım. Kaldı ki o istedikleri şeyi yapacağım.
Sarp gerçekten bir aşk adamı ve kitap boyunca beni etkileyen bir cümle vardı. "Ben O'na geç kaldım anne!..." Bu cümle beni öldürdü. Bir insan için çok acı bir durum. Birine ve kendi hayallerine geç kalmak. Kitabı Sarp için bile okuyabilirim. O nasıl seven bir adam öyle. İnsanın içinin yağları eriyor. Adam resmen sabır küpüydü. Hiç acele etmeden sevdi. Sevdirdi.
Kitabı iki günde bitirdim. Sarp'ın kuzenleriyle olan ilişkisi ve Arhavili çok iyiydi. Yazarın bir bayan olarak erkek karakter duygusu yazması oldukça etkileyici. Ancak kitabı okumak isteyenlere kötü bir haberim var. Maalesef şu anda baskısı yok. Bende almak istediğimde kitapsihirbazi.com da bulmuştum ve şu anda stoklarında var mıdır? bilemiyorum. Şayet orada da bulamazsanız ikinci el kitap satışı yapan yerlerden bakabilirsiniz. Belki bulabilirsiniz.
Sarp'ın anne-babası Burcu ve Demir'in hikayesi var sırada. Aşk Her şeyi Affeder mi? Bu kitapta da sanırım olaylar olaylar. Zira bunun mesajını yazar bu kitapta vermiş.
Burcu Büyükyıldız'a başarılarının artarak devamını diliyorum. Şayet bulabilirseniz kitabı okuyun. Kalınlığı göz korkutmasın. Hemen bitiveriyor.
Yeni yazılarımda görüşmek üzere. Kendinize çok iyi bakın.
Hoşçakalın.
Tanıtım Bülteninden
Aşk ile özgürlük arasında sıkışmış bir kadın… Güçlü ve istediğini almaya kararlı bir adam… Ve tek bir bakışla başlayıp yüreklere sızan tutku dolu bir aşk… Onlar farklı hayatların, farklı dertlerin, farklı mekânların insanlarıyken tek bir prangayla birbirlerine bağlanmışlardı. Sonsuz, yemyeşil bir rüyanın içine adım attıklarında, hayatlarında varlığını hissettikleri eksiğin de ne olduğunu anlamışlardı. Sarp, isteyebileceği her şeye sahip, başarılı ve kendini tek gecelik ilişkilerde bulan bir adam olsa da tüm inkârına rağmen ruhuna tek bir kadın dokunmuştu. Kâbus gibi bir hayatın içinde özgür olabilmek adına inancını korumaya çalışan Ela ise mutluluğu tutku dolu bir tutsaklığın içinde bulmuştu. Kalplerindeki sızı onlara sert bir kışın ardından baharı getirirken, güçlü bir adam elleriyle umut dolu bir aşk yaratacaktı. Yeşil gözlerinin ardına hüznünü saklayan kadın ise o andan itibaren kendini doğru ve yanlışın tam ortasında bulacaktı. Tüm yaşananlara, yapılan fedakârlıklara ve çılgınlıklara rağmen Ela, tutku dolu bir aşkın alevlerinde yanmayı kabul edecek, Sarp'a bir şans vermeyi göze alabilecek miydi? Sonunda birbirlerine esir olduklarında, önlerine çıkan engelleri aşacak gücü kalplerinde bulabilecekler miydi?
Basım Yılı : 2015
Sayfa Sayısı : 640
Ephesus Yayınları
Çok hızlı okumuşsun bu kadar sayfa kitabı :) Kitap kurdu seni :)
YanıtlaSilKafam iyiyse kitapların pek şansı olmuyor canım .:)
Sil