Yine geç kalınmış bir yorumla sizlerleyim. Malum havalar ısındı ben gezmekten pek bilgisayar başına oturamıyorum. Ancak fırsat bulduğum ilk anda yorumları sizlere aktarabiliyorum.
Hissiz kitabından tanıdığımız Adrian ve Jasmine'nin hikayesi Maske.
Adrian bir soy ismi olmadan hayata tutunan ve bir gece de hayatı değişen güçlü ve yakışıklı bir erkek. Alexander'ın hayatını kurtarması sonucunda sokaklarda geçirdiği parasız, pulsuz hayatı bir gecede değişir. Hem bir soyadına hem de harcayamayacağı kadar paraya kavuşur. Ancak kişiliğinden hiç ödün vermez.
Üye olduğu gece kulübünde bir parti düzenlenir. Adrian o gece partinin olduğu binaya girerken misafir giriş kapısından üstü başı pek de baloya uygun olmayan bir kızın girmeye çalıştığını görür. Ancak görevli kızın müştemilat kapısından girmesini söyler. Zaten işe geç kalmış olan Jasmine binanın arka kapısına gittiği takdirde işini kaybetmek ihtimali ile karşı karşıya olduğundan görevliye yalvarmaya devam eder. Bu sırada Adrian kızın kendisi ile birlikte geldiğini söyleyerek binaya girmesini sağlar. Jasmine ve Adrian'ın bir anlığına bakışmaları aralarındaki kıvılcımın alev topuna dönüşmesine yetmiştir.
Parti devam ederken Jasmine hizmet etmeye devam eder. Adrian yanında arkadaşı ile yine bahis oynamaya karar verir. Bu bahis sonucunda en çok içkiyi içen ve ayakta kalmayı başarabilen kişi bahse konu olan kız ile bir gece geçirecektir. Tabi önce bu bahis için birini seçmeleri ve bu kişinin de onunla bir gece geçirmeye razı olması gerekmektedir.
Adrian ve arkadaşı kendi aralarında anlaştıktan sonra söz konusu kız ile konuşurlar. Bu kız Jasmine'dir. Fakat gelişen bazı olaylar neticesinde Jasmine geceyi kazanan kişi ile geçirmek istemez. Ta ki Adrian'a tuzak kurulduğunu öğrenene kadar. Sonrasında kendisini birden Adrian'la aynı odada bulur. Tabi sabah olup Jasmine odadan gittiğinde Adrian geceyi kiminle geçirdiğini hatırlamaz.
Jasmine o gecenin yadigarı bir çocuk dünyaya getirir ve seneler sonra Adrian ile karşılaştığında eski küller yeniden ateşe dönecektir. Fakat Adrian o geceyi kiminle geçirdiğinden habersiz olduğundan içinde harlanan kıskançlık ateşlerini söndürebilecek midir? Jasmine çocuğunun babasına nasıl davranacaktır?
Lemariz Müjde Albayrak'ın Hissiz kitabından Adrian ve Jasmine çiftinin aynı evde yaşamaya başlayacaklarını ve olayların nasıl gelişeceğini biliyorduk. Kaldı ki kitapta Adrian karakteri olmasaydı Jasmine tek başına bir hiçti diyebilirim. Bazı bölümlerde her ne kadar bir hödük gibi davransa da yine de Adrian'ı sevdim. Özellikle korumacı tavrı ve sürekli gülen yüzü, dünyaya boşvermişliği çok güzeldi. Jasmine ise sürekli bir ezik tavırlar, kendini açıklayamama, bazı yerlerde kendini saklama çabası sıkıntı vermedi değil. Kitap genel olarak bakıldığında tatil kitabı, şezlong yanı tabirlerimden. Sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Çok fazla aksiyon olmaması da kitabın yavan kalmasına neden olmuş.
Umarım Josephine ve Marcus hikayesinde daha çok aksiyon okuyabiliriz.
Hepinize Keyifli Okumalar Dilerim.
Tanıtım Bülteninden
Adrian... Bir soy ismi olmaksızın hayatta tek başına tutunmuş güçlü bir erkek. Sahip olamayacaklarını arzularken yıkılan kurallar ve aşılan sınırlarla işlenen bir günah daha önce hiç bu kadar önemli olmamıştı. Maskenin ardına gizlenmiş ihtiyaçlarını saklayabildikçe yıkılmayacağına inanırken, sokakların kanunu aşk kapıyı çaldığında yeterli olacak mıydı?
Jasmine… Hayatından adadığı tek bir geceye ödenen bedellerin altında ezilmiş bir kadın. Arzularına yenik düşmek hiç bu kadar cezbedici olmamıştı. Peki, ya kırılan kalbi? Arzularıyla başa çıkamayan ateşli benliği teslim olduğu aşkın cehenneminde yanarken, maskesinin ardında gizledikleri kaybolan ruhlarına kılavuz olabilir miydi?
“Adrian yangındı! Yakan bir ateş... Tatlı tatlı çıtırdarken bir anda harlanan ve harlandığında yakıp yıkabilen, ardından yeniden başında şarkıların söylendiği bir kamp ateşine dönüşebilen bir yangındı. Şimdi de onun tenini dağlıyordu. Bir yangının aleviydi ruhundan ruhuna akan ve Jasmine yanıyordu. Küle döneceğini bile bile yanıyor, yandıkça harlanıp coşuyordu tükenen yüreği.”
Basım Yılı : 2015
Sayfa Sayısı : 360
Postiga Yayınları
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.