Merhabalar
Daha önceki yazılarımı okuyanlar hatırlayacaklardır. Müjde Aklanoğlu ile tanışmam facebook'da Rüyalar Gerçek Olsa hikayesi ile başladı. İlk bölüm yayınlandığında soluk soluğa okumuştum. Ancak bölüm sonuna geldiğimde de yaşananların sadece bir rüyadan ibaret olduğunu öğrendiğimde verdiğim tepkiyi siz düşünün. Hızlı giden bir arabanın aniden önüne köpek çıkması gibi bir şey.
Kitap haline gelene kadar sosyal medyada sürekli bir takip halindeydim. Çünkü hikayeyi çok sevmiştim ve neler olacak diye devamlı olarak bekliyordum. Sonunda yazar bu kitabın kâğıt kokusu ile buluştuğunu açıkladığında çok sevindim ve çıkar çıkmaz da hemen aldım.
Başta da söylediğim gibi kitap Rüya isimli kızımızın rüyasıyla başlıyor. Rüyasında gördüğü yakışıklı nefes kesen komiserle yaşananlar; ertesi günü karşısına tam da rüyasında yaşadıklarına eş değer olarak neredeyse birebir aynısı olarak çıkıyor. Yalnız bir farkla. Rüyasındaki kişi komiser gerçekte ise azılı bir katil. (mi acaba?)
Rüya Şahin'in işlediği bir cinayete görgü tanığı olduğunda tam da yer yarılsa da yerin dibini boylasam ve bir daha da asla yeryüzü görmesem modundaydı. Fakat olanla ölene çare yok artık bundan sonra Şahin'in rehinesi olacaktı.
Olaylar bu raddeden sonra tavşan kaç, tazı tut oyununa dönüyor. Şahin yanına Rüya'yı da alarak peşindeki adamlardan kurtulmaya çalışıyor. Tabii ki peşindeki adamlar yakalayana kadar Rüya'nın çenesinden ölmezse.
Aslında sizlere oturup uzun uzun kitabı anlatmak isterim fakat bir başlarsam sonu gelmez ve heyecanınız kalmaz. Rüya ve Şahin'in kitap boyunca diyalogları çok iyiydi. Benzetmeler çok yerindeydi. Ancak söylemeden geçemeyeceğim maalesef bir konu varsa bazı yerlerde tasvirler gereksiz uzatılmıştı. Bunun dışında kitap genel kurgu çok rahat ilerliyor. İlk kitabı bitirmiş olmanın keyfi ile sizlere sıcak sıcak yorumumu yazmak istedim Şurimşineler.
Maceraya kaldığım yerden Rüyalar Gerçek Oldu kitabından devam ediyorum ve çok kısa zaman içinde sizlere devam kitabıyla geleceğim. Keyifli Okumalar Şurimşineler.
Tanıtım Bülteninden
BİR RÜYA NE KADAR GERÇEK OLABİLİR? Nereye gidersen git, kaçtıklarını götürürsün beraberinde... Gece rüyanda gördüğün, yüreğini hoplatan, uyuz olduğun yakışıklı, serseri, vurdumduymaz, ukala Komiser... Sabahında karşına eli kanlı Katil olarak çıksa... Ve sana hayatının en büyük gerçeğini sunsa... Ne yaparsın? Her şey zaten karmakarışık olmuş, hayaller ve gerçekler birbirine karışmışken, bir de üstüne onun gönülsüz tutsağıyken... İstekli esiri olursa... Rüya, hayatı boyunca tek bir amaç için yaşayan hayalperest bir genç kız. Düşlerinin prensi; yani Mustafa onun hayatının erkeği ve geleceğinin tek sahibi...ydi! Ta ki bir gece rüyasında Şahin’i görüp, hayalin gerçek olmuş haliyle; sabahında karşısında bulana kadar... “Benim adım Rüya... Serçe değil...” diye itiraz etti kız. “Ben de Şahin... Serçe! Tanıştığımıza memnun olmadım... Ama bir süre öyleymiş gibi yapabilirim...” dediğinde sesi kararlılıkla yükseldi. “Sen de yapabilirsin!”
Basım Yılı : 2015
Sayfa Sayısı : 584
Olimpos Yayınları
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.