Merhabalar
Boşnak bir kızın hayat hikayesini anlatan Sinan Akyüz'ün İncir Kuşları romanında Bosna savaşında yaşananlar tüm çıplaklığıyla yansıtılıyor.
Boşnak bir kızın hayat hikayesini anlatan Sinan Akyüz'ün İncir Kuşları romanında Bosna savaşında yaşananlar tüm çıplaklığıyla yansıtılıyor.
Suada Saraybosna'da piyano bölümü kazanıp okumak için teyzesinin yanına giden güzel bir kızdır. İki farklı dine mensup iki genç, Tarık ve Vukadin Suada'ya aşık olur ve ikiside aşklarını ilan ederler.
Suada ilk gördüğünden beri Tarık'a karşı derin hisler beslemektedir ve Vukadin'i reddeder. Vukadin bu durumda deliye dönerek okulu terk eder ve orduya katılır.
Suada ve Tarık delicesine birbirlerine olan aşklarını yaşarlarken Bosna savaşı nın çıkacağını teyzesi söylese de kimse ona inanmaz ama maalesef o gün gelip çatar ve savaş patlak verir. Suada ailesinin yanına dönmeye zorunda kalır. Bu sırada da Tarık savaş için orduya katılır ve böylelikle bir süre sonra Tarık'la olan bağları da ister istemez kopar.
Savaş acı şekilde yüzünü gösterirken tam da bu sıra da olaylar hiç beklenmedik şekilde Suada aleyhine döner ve bir zamanlar istemediği Vukadin'e esir düşer. Vukadin artık intikam peşindedir ve Suada'ya yapmadığı kötülüğü bırakmaz. Suada'nın çekmediği acı kalmaz, ama her seferinde büyük bir aşkla sevdiği gençten de vazgeçmez. Ailesi bile gözünün önünde türlü iğrençlikler yaşarlar. Vukadin ve ordusunun tek bir isteği vardır, tüm Boşnak kadınlarını hamile bırakmak ve intikam almak. Bunun için ellerinden gelen her şeyi maalesef yaparlar. Savaş günün birinde sona erdiğinde ise artık Suada eski, Suada değildir.
Sinan Akyüz Bosna savaşında yaşananları o kadar güzel kaleme almış ki; yazılan her satırı iliklerinize kadar yaşıyorsunuz. Romandaki yaşananların gerçek bir hayat hikayesinden alınmış olması da ayrıca insanın maalesef kanını donduracak durumda. Savaştaki insanların türlü iğrençliklere maruz kalması, gözlerinin önünde ailelerinin katledilmesi, bu kadar acı çekmesi, gerçekten akıl alacak gibi değil. Kitap da aşk,inanç,umut o kadar güzel dile getirilmiş ki kendinizi yaşanan olayları sorgularken, ben olsaydım ne yapardım demekten maalesef alıkoyamıyorsunuz. Hele esir kamplarındaki diyaloglarda gözyaşlarınıza iki kat hakim olamayacaksınız.
Suada'nın öyküsü aslında Bosna'da bize bilinmeyen tüm gerçekleri de yansıtıyor. İnsanların savaş sırasında görmedikleri ne varsa bu kitabı okursanız öğrenebilirsiniz. Kitabın sonunda ise büyük bir sürpriz sizleri bekliyor. Sinan Akyüz'ü böyle başarılı bir çalışmaya imza attığı için ayakta alkışlıyorum.
Tanıtım Bülteninden
Sinan Akyüz’den Yüreğinize Dokunacak Bir Kitap!
Boşnak Kızın Bir Solukta Okunan Gerçek Hikâyesi…
Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa Yayınları’ndan çıkan İncir Kuşları’nda yazar, Bosnalı bir genç kız olan Suada’nın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Okuru savaşın ve aşkın yakıcı gücüne tanıklığa davet ediyor.
Bosna tüm bilinmeyenleriyle ilk kez Sinan Akyüz kalemiyle yazıldı…
Sinan Akyüz dünyanın seyirci kaldığı bir soykırımı Suada’nın öyküsüyle yeniden gündeme getiriyor. Yakın tarihi edebiyatla buluşturan yazar, aşkın içinde “savaşı ve şiddeti”, savaşın içinde de “aşkı ve inancı” ustalıkla harmanlıyor. Bu romanla Bosna Savaşı’nın bilinmeyen bambaşka bir yüzü gün ışığına çıkarken; kitap okuyucusuna sürpriz bir sonla veda ediyor.
Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise “Kalbimde iki kişiye yer yok” cevabını almıştı.
Takvim yaprakları 6 Nisan 1992′yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere… Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda âdeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu.. Sonra da kader onu bir zamanlar ‘hayır’ dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış “Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?” demişti.
Modern zamanlarda Avrupa’da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları…
Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır…
Sayfa Sayısı : 328
Basım Yılı : 2014
Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı : 328
Basım Yılı : 2014
Alfa Yayıncılık
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.