Buğra Gülsoy, bir ilk romandan beklenmeyecek bir kurgu ustalığı ve işlek bir dille okurlarına ilginç bir hikâye anlatıyor.
Okurların sayfalar akıp giderken alacağı edebiyat tadını tahmin edebiliyorum.
ZÜLFÜ LİVANELİ
“Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları. Her şeye karar veren suyun akışıdır Sabri, bunu unutma,” demişti Tevfik Öğretmen. Genç olmamın vermiş olduğu bilgisizliği kibirlerimin ardına saklamıştım: “Her türlü biri diğerini yiyecek, ne anlamı var ki?” Gözleri üzerine oturan tebessüm sorduğum soruya değil, kendi cevabına aitti: “O zaman sen de suya girme”. Suya girmemek mi? Bir korkak olarak mı yaşamam gerektiğini söylüyordu bana? Bu satırları yazarken ne demek istediğini biliyorum şimdi. Ama her şey için çok geç artık. Nereden bilebilirdim ki; kendi zamanımda yaktığım bir kibritin benden sonraki zamanları kasıp kavuracağını. Bir insanın asla şahit olmaması gereken şeylere tanık olan ben, tüm kıyametlerin nedeni oldum. Bütün zaman benim yüzümden çöktü!
Önce dünyaya atıldım, sonra da dünyadan.
Güneşin Battığı Yer, 1912
Basım Yılı : 2019
Sayfa Sayısı : 216
İnkılap Kitabevi
Yazarlık yönü olduğunu bilmiyordum Buğra Gülsoy'un. Eğer oyunculuğu gibiyse eminim iyi iş çıkarmıştır. Çok teşekkürler tanıtım için :))
YanıtlaSilYıldız;
SilBilmiyorum canım umarım güzeldir:)
Çok sevdim :)
YanıtlaSillovehouse;
Silkeyifli okumalar:)
Buğra Gülsoy muu? Mutlaka okumak istiyorum:) Teşekkürlerr
YanıtlaSilSevdiğim Günlük;
SilKeyifle oku canım:)