Ana içeriğe atla

Mimlendim Ve Mimledim 46 - Ramazan

Merhabalar

Sevgili İstiridye Avcısı Ramazan ayına özel çok güzel bir mim başlatmış.
Her ne kadar gecikmeli de olsa sonunda mimi cevaplayabileceğim inşallah. Sevgili Ece Abla ve  Sevgili Tigris'de sağolsunlar beni mimlemişler. Herkese sonsuz teşekkürler ederek mime geçebiliriz. Aşağıdaki linklerden kendilerinin mim yazılarına ulaşabilirsiniz. 


Yeni yazılarımda görüşünceye dek, herkese mutlu Ramazanlar. Allah tuttuğumuz oruçlarımızı kabul eylesin inşallah.

Hoşçakalın.

1) Ramazanı bir hediye paketine benzetirsek, sizin için nasıl bir paket olurdu ? İçinde sizin için neler olurdu ? 
Ramazan ayı paketimde şu anda her biri bu dünyadan göçmüş babannem, anneannem ve dedelerim olurdu. (Ki babaannemin eşini hiç tanımadım.) Onlarla kurulmuş iftar sofralarımız, beraber oturduğumuz sahur sofralarımız ve onların eski zaman sohbetleri. Anlatmaktan bıkıp usanmadıkları hikayeler. Bilmem kaç kere dinlediğimiz hikayeleri yine kurulan sofralarda dinlemek. Gün içinde mukabeleye gitmek. Sınırsız dua etmek. Bunun yanı sıra iftarın her gecesinde sülalemizden bir ailenin olduğu kalabalık ve neşeli geçen iftarlar. Keşke gerçek olsaydı. 

2) Ramazan ile ilgili hatırladığınız en net anınız hangisidir ? Size kazandırdığı hislerle birlikte anlatır mısınız ?
Çocukken başladım oruç tutmaya. Sanırım 7 yaşlarındaydım. Tutamayacağımı söylediklerinde bile uyur, uyanık yatar ama o sahura mutlaka kalkardım. Annem her sahurda tok tutacak diye pilav yapar, rahmetli babaannem de sahura gelir ve mutlaka anlatacak bir şeyleri olurdu. Çay ile pilav yemeyi çok severdim. Başka bir şey vermesinler sadece bu ikisi ile sahur yapayım. Sahur zamanında TGRT televizyonunda Nasrettin Hoca skeçleri çıkardı. Bir yandan da babama yalvarır, o kanalı açmasını sağlardım. Bir yandan televizyon izler, diğer yandan sahur yaparken babaannemi dinlerdim. Bu rutin her akşam değişmeden devam ederdi. O zamandan kalma alışkanlığım halen devam eder. Sahura mutlaka kalkarım ve ailemi de kaldırırım. Hatta yetmez, uyuyakalırlar diye sahurda arayabildiğim kadar kişiyi de ararım. Sahurun bendeki yeri bambaşka. Bu sahurları oğluma çocukken aşılarsam, oğlumda ileride torunlarıma öğretebilir. Sonuçta kendi uygulamadığımız bir şeyi oğlumdan bekleyemem değil mi?

3) Çocukluğunuzdaki Ramazan ve şimdiki yaşadığınız Ramazan arasındaki en belirgin farklar sizce  nelerdir ?
Ben çocukken Ramazan-ı Şerif'e ve oruca saygı vardı. Hatırlıyorum da lokantaların camlarına gazete yapıştırılır ya da perde çekilirdi ki oruçlu olanın nefsi çekmesin. Oruçlu kişiye koku gitmesin diye çok erken saatlerde yemek bile yapılmamaya dikkat edilirdi ki, kokusundan canı çekip orucu sakatlanmasın. Şimdilerde maalesef oruçlu olan daha bir dikkat edecek duruma geldi. Oruç tuttuğu için neredeyse özür dileyecek. Orucu aç kalıp kendi kendine eziyet etmek ve zayıflamak olarak yorumlayanlarda ayrı bir ironi. Bir de yemek tabaklarını sosyal medyada paylaşan bir kesim var ki, o konuya hiç girmiyorum.

Maalesef orucu anlamıyoruz. Oruç bir gösteriş aracı değildir. Oruç Allah için tutulur ve kimsenin bilmesine, yedi düvele yayın vermeye de gerek yoktur. İnsan Allah rızası için yaptığı iyilikleri ulu orta ifşa etmemeli. Ramazan ayında herkesin tuttuğu oruç, yaptığı ibadet kendisine tabii ki. Kimseye oruç tut, ibadet et demeye hakkımız yok. Ama en azından Ramazan ayına ve oruçlu insanlara Allah rızası için azıcık saygımız olsun. Değil mi? 

Yorumlar

  1. 7 yaş çocukluk anınız güzelmiş. Lokantaların camlarına kağıt yapıştırma devam ediyor küçük yerlerde de büyük şehirlerde pek yok. Son paragrafa da sonuna kadar katılıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duo Diyet;
      Keşke yeniden 7 yaşıma ve o günlere gidebilsem :(

      Sil
  2. Ramazanla güzel bir diyaloğun oluşmuş çocukluktan itibaren Beydacım şanslısın. Bence de çocukların böyle şeyleri yaşayarak öğrenmesi daha kalıcı izler bırakıyor. Dilerim oğluşun da kendinden sonraki nesle sende ki gördüğü güzellikleri titizlikle aktarabilsin. Samimi cevapların için çok teşekkürler. Huzurlu Ramazanlar. Ve de pilavla çayı denicem ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstiridye Avcısı;
      Bu gerçekten benim şok sevdiğim ve vazgeçemediğim bir tat. Denemelisin ben çok seviyorum. Umarım sende seversin canım. İnşallah eşimle birlikte oğlumuzu da kendimize benzetmek niyetindeyiz.

      Sil
  3. Bende bir ara bu mim işine girecem :)) ne olduğunu daha net çözmedim ama karşıma çok çıktı. Desteğiniz için teşekkür ederim. Bloğum da izleme ve iletişim ana sayfada sağ üstte açılır menü de .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biçay;
      Merakla bekliyoruz o zaman. Evet hallettim. Çok teşekkürler :)

      Sil
  4. Nerede o eski Ramazanlar? nerede saygı? çok teşekkürler mim yazısı için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Bey;
      Evet maalesef saygımızı da sevgimizi de kaybettik :(

      Sil
  5. Ben bu mimi çok sevdim. Her mimde kendime dair, geçmişe dair bir şeyler buluyor, keyifle okuyorum. Önemli olan iki taraflı saygı. Etkiye tepki olarak devam ediyor olumsuzluklar. Ben de mahalle baskısına ve oruç tutmayanlara kötü gözle bakılmasına vurgu yapmak istiyorum. Oruç tutmayanın da kişisel tercihidir ve aynı saygıyı hak etmektedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyaz Yakalı;
      Tutanın da orucu kendine, tutmayanın da. Herkese saygı göstermek lazım. Çok teşekkürler :)

      Sil
  6. Aile büyükleri Ramazan da daha çok özleniyor :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük Dünya;
      Evet ya. Burnumun direği sızlıyor anınca.

      Sil
  7. Eski Ramazanları aile ve aile büyükleri ile yaptığımız sahurları özlüyorum en çok.Gurbette iki kişi eski keyfi alamıyorum. bir de eskiden oruç tutmazken, oruçlu insanları incitmekten korkardık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emine Öztürk;
      Gurbette Ramazan daha zordur. Allah sevdiklerimizden ayırmasın. Keşke kimse kimseyi kırmasa...

      Sil
  8. Canım öncelikle çok teşekkür ederim.
    Ne güzel ki eski Ramazanların tadını bilenlerdensin
    Ama ne kötü ki eskiyi de arayanlara dahilsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tigris;
      Ben teşekkür ederim canım. Maalesef eskiyi arıyorum ama bulamıyorum:(

      Sil
  9. Ne yazık ki geçmişteki hassasiyet ve önem kalmadı..
    Eskilere alıp götürdü mim beni yine. :')

    YanıtlaSil
  10. ilk cevabına bayıldım ve çok duygulandım yaaa. bi de evet ramazan da çok modernleşti yaniii :)

    YanıtlaSil
  11. Beyda kızım. En güzel yazıya dökenlerin başındasın. Öyle önemli ayrıntılar yakalamışsın ki, kutlarım yavrum. Ne gördüysek onu uygularız. Eskiden gerçekten çok daha anlamlı ve güzeldi sanki, her şey gibi bu mübarek ay da. Dilerim Ramazanın manasını teslim edilerek tutulur oruçlar. Ve arınma ayı olduğu da unutulmaz. Sevgilerimle kızım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ece Ablam;
      Ay keşke yanımızda olsalar da o eski günleri yeniden yaşatabilsek. Allah kalanlarla uzun ve sağlıklı bir ömür nasip etsin. Rabb'im tuttuğumuz oruçlarımızı kabul etsin inşallah. Sevgiler ablacığım :)

      Sil
  12. Rahmetli Babamla geçirdiğim Ramazan ayını hiç unutamam sigaradan dolayı ne kadar gerginde olsa iftar sonra her şey normale dönerdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gazetekazan;
      Evet çoğu kişinin nikotin sebebiyle kırıcı ve gergin olduğu zamanlar. Ama nefsi terbiye etmek gerek:)

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Kadir İnanır Kimdir?

 

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Ege Soley - Pazartesi Mektupları Kitap Alıntısı

 

Kolay Kredi Veren Bankalar

 

25 Mart 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Aşkın Nur Yengi - Haberci

 

Borsada Kredili İşlem Nedir?

 

6 Mantı