Ana içeriğe atla

Tulûat Tiyatrosu Nedir?

Merhabalar
Dünkü yazımı okuyanlar hatırlayacaklardır.
Bir Tulûat Tiyatrosu kavramından bahsetmiştim. Açıkçası bunun anlamını bende bilmediğim için  ufak bir araştırma yaptım. Madem ki kavuk macerasını yazıyorum. O zaman bilmediklerimizi de bu sayede öğrenelim istedim.

Tulûat kelime anlamı olarak; doğmalar, doğuşlar anlamına gelir. Buna göre Tulûat tiyatrosu da bir nevi doğaçlama tiyatro demektir. Orta oyunun sahnelerde sergilenmesi ve bunun Batı dünyasındaki tiyatro örnekleri ile karışımından meydana gelen bir tür tiyatro dalıdır. 

Tulûat tiyatrosunun mantığı da; belirlenen konunun herhangi bir metne bağlı kalmadan o anki duruma göre doğaçlama olarak sahnelenmesidir. Oyuncular diyalogları kendileri belirler. Genellikle yazar yoktur ve iskelet senaryo üzerinde, her oyuncu kendi yetenek ve kapasitesine göre sözler uydurur, tiyatral yeteneklerini sergiler. Tulûatın güç ve ilham kaynağı geleneksel orta oyundur.  Genel amacı izleyicisini eğlendirmek olan tulûat tiyatrosunu halk tiyatrosu olarakta görmek doğru olur. 

Tulûat tiyatrosunda olaylar o anda, karşılıklı olarak geliştiğinden ve metin olmadan sergilendiğinden kahkaha krizleri de kaçınılmazdır. Bu tiyatro türünün edebi anlamda yeri olmamakla birlikte, oyunun gidişatı ve beğenilmesi de; oyuncuların zeka, hazırcevaplık, espiri anlaşyışı gibi esaslara dayanmaktadır. Tulûat tiyatrosunun vazgeçilmez öğelerinden biride kantocular ve söyledikleri kantolardır. Şarkılarıyla oyuna renk katarlar. Ayrıca oyunun içinde de görev alırlar. 

Tulûat tiyatrosunun gelişmesini engelleyen en önemli unsurlar arasında sinema, kahvehane, bahçe gibi yerlerde sergilenmesi ve bazen bu işi yapmaya çalışan eğitimsiz oyuncuların gönülsüz yapması, basit ve tatsız, hatta kaba ve çirkin sözlerle oyunda yer almalarından dolayı diğer tiyatro türlerine nazaran sönük kalmıştır. Bu nedenle de bir süre sonra rağbet azalmıştır. 

19.yüzyıldan itibaren ortaya çıkan tulûat tiyatrosunun en önemli temsilcileri Kavuklu Hamdi Efendi, Kavuklu Abddürrezzak Efendi (Abdi), Kel Hasan Efendi, Naşit Özcan, İsmail Dümbüllü, Muammer Karaca, Münir Özkul'dur. Son zamanlarda bu türün ustaları ise; Zihni Göktay ve Ferhan Şensoy'dur. 

Yeni notta görüşmek üzere. 

Hoşçakalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Fuat Baray - Diz Çökmeyen Çocuk

Sevginin Gücü Film Yorumu

 

Hasan Tülüceoğlu - Ateş Yakmayınca

 

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Fatih Murat Arsal - Nefretten Sonra

Merhabalar Natalia gençliğinin baharında babasının ölümü ile hayatta tek başına kalır. Bir yabancının evlerine gelip babasıyla konuşmasından sonra babası kendini öldürür. Babasının ölmeden önce Natalia'den istediği tek şey vardır. Tamer denen o adamdan intikamını alması.

Blog Keşif Etkinliği

Merhabalar Malum artık annemle birlikte blog yazmaya başladık. Böylesi belki de daha iyi olacak. Omuz omuza, anne-oğul birlikte daha güzel şeyler yapabilmek adına tek blog, tek yürek olarak yolumuza devam etmeye karar verdik. Annem benim her daim hep ve tam destekçim. 

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.

Sosyal Medya Bildirim Çılgınlığı

Merhabalar İnsan hastayken gözü bir şey görür mü?

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları