Ana içeriğe atla

Saygı Nerede?

Merhabalar

Sabahları işe gelirken yukarıda fotoğrafını gördüğünüz kırmızı minibüs dolmuşları kullanıyorum. Her ne kadar akşamları dönüşte hava durumuna göre yürüyerek dönmeyi tercih etsem de (eşim müsaitse bazen o alıyor) sabahları maalesef terleme problemi yüzünden yürüyemiyorum.
Şayet yürürsem mutlaka kıyafet değiştirmem gerekiyor. Bu nedenle yürümemeyi tercih ediyorum. Neyse konumuz bu değil. Konumuz herkesin bana göre müzdarip olduğunu düşündüğüm arkaya ilerlememe durumu. 

Sabahları minibüse biniyorum. Arka taraf bomboş. Herkes kapı ağzında yığın durumda. Ya arkadaşım arkaya ilerleyenleri öldürüyorlar mı? zarar mı veriyorlar? taciz mi ediyorlar? da zamkla yapıştırılmış gibi yerinizden milim oynamaktan aciz durumdasınız. Ya da kapı dibinde duran yolculara ödül veriyorlar da benim mi haberim yok!... "İlerler misiniz?" deyince de mal gibi insanların yüzüne bakıp, yine yerinizden kıpırdamadan binen kişiye güya müsaade ediyorsunuz. Yapmayın Allah aşkına!... Bu minibüsleri sadece siz kullanmıyorsunuz. Siz aynı durumda kaldığınızda bizim verdiğimiz tepkilerin aynısını veriyorsunuz. Ama siz önceki duraktan bindiğinizde sonraki duraktan binen yolculara uzaylı muamelesi yapmaya devam ediyorsunuz ve yine yerinizden kıpırdamıyorsunuz.

Aynı durum bir de Eskişehir'deki tramvaylarda var. Geçen hafta tramvaydan inmeye çalışıyorum. Binecek yolcular kapı dibinde birikmiş, inenlere müsaade etmeden, üstlerine saldırır gibi binmeye çalışıyorlar. O gün zaten benimkiler gelmiş tepemde her şey. Kafa desen bi milyon. Tramvaydan inmeye çalışıyorum. Kadının biri kapının önünde yol vermiyor. Kılı kıpırdamıyor. Tepemin tası bir attı. Kadını fena payladım. Sanırsın kadına tramvay kapı dibini tapulamışlar. Demişler ki ayrılırsan başkasına tapularız. Kadın milim oynamaktan aciz. Millet kızınca da aptal aptal suratına bakıyor. 

Toplum olarak kızdığımız şeyleri kendimiz yapınca normal geliyor ama yapmayın. İnecek yolcular inmeden zaten tarmvaya binmek imkansız. Ya da minibüste arkaya ilerlemeyince boş minibüsü şoför dolu zannedip duraktaki yolcuları almadan gidiyor. Bu da bana göre bir haktır ve başkalarının hakkına giriyorsunuz. Belki de o duraktan binecek insanlar işe geç kaldı. Belki hastası var. Belki belki belki. Bu belkiler uzar gider. Lütfen iğneyi kendinize, çuvaldızı başkasına batırın. İnsan olarak kendimize saygı gösterilmesini istiyorsak, öncelikle başkalarına saygı göstermeliyiz. Hani Tolstoy'un bir sözü var ya;

"HERKES İNSANLIĞI DEĞİŞTİRMEYİ DÜŞÜNÜR, AMA KİMSE KENDİNİ DEĞİŞTİRMEYİ DÜŞÜNMEZ!..."

Bu sözü hayat felsefesi olarak benimsersek eğer, insanlık gerçekten bir yerlere gelecektir. 

Hoşçakalın.

Yorumlar

  1. Ne çirkin bir durum ki insanlar hatalarının farkına varamıyorlar.Kendimizi değiştirmeden başkalarını düZeltemeyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farkına varmıyorlar ama kendilerinde olduğunda deli gibi söyleniyorlar maalesef...

      Sil
  2. Taa taş devrinde yonttuğumuz tekerin arkasında koşarken de aynıydık, hiç değişmedik, değişmeyeceğiz de bu gidişle, hep bana rab bana. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef Halil Bey dediğiniz gibi kendimizi hiç değiştirmiyoruz. Bu konuda Japonlara hayranım. Sıraya geçip ip gibi oluyorlar ve saygı var. Biz de rabbena hep bana.

      Sil
  3. maalesef ki artık iğrençlikler almış başını gidiyor..kadının yanına yaklaştığımda bile bana erkek muamelesi yapıyor!! tuhaf gerçekten çok tuhaf düşünceler çok kirlenmiş inşAllah arına biliriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. He tabii bir de böyleleri var. Koltukta yanına oturursun tapulu gibi yer vermek istemez. Koltuğa çanta koyar. Seni oturtmak istemez. Değişikler gerçekten.

      Sil
  4. Ben paylıyorum. Arkada çivi mi var da ilerlemiyorsunuz diye. Valla milletimiz laf yemekten hazediyorsa yapacak bir şey yok. İstediklerini veririz bizde...

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel bir konuya değinmişsiniz gerçekten bizim toplumumuzun zihni ve düşünceleri o kadar kirlenmiş ki insanlardan korkar durumda herkes. Bence haklılar kadınların başına gelen onca şey varken yaptıklarının bazılarını normal karşılıyorum ama sizin anlattığınız konuyu kesinlikle destekliyorum bu konuda da siz haklısınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef kirli zihniyet her yerde mevcut. İnsan gibi yaşamayı da beceremiyoruz.

      Sil
  6. çok önemli bir konuyu yazmışsın yaa. bizim ülkede en büyük eksik bu saygı işte. avrupa insanı ile temel farkımız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonra diyoruz ki avrupa şehri olacağız. Kafayı değiştirmedikten sonra ülkeyi komple değiştirsek faydasız.

      Sil
  7. Ben de bu davranislari sevmedigim icin hep yürürdüm istanbulda 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Terleme problemim olmasa bende binmeyeceğim sabahları da maalesef mecburiyetten biniyorum canım :(

      Sil
  8. Tartışmalı bir konu. Bence sıkışıklığın olduğu yerlerde ve saatlerde ek seferler yapılması gerekir. Ben de Kayseri'de, bazen iş çıkışı bindiğim tramvay ve otobüslerde sardalya konservesi gibi gitmekten bıktım... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ek sefer koymazlar. Koyarlarsa günaha falan girerler mazallah. Konserve şeklinde milleti taşımaktan zevk alıyorlar.

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Fuat Baray - Diz Çökmeyen Çocuk

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Sevginin Gücü Film Yorumu

 

Fatih Murat Arsal - Nefretten Sonra

Merhabalar Natalia gençliğinin baharında babasının ölümü ile hayatta tek başına kalır. Bir yabancının evlerine gelip babasıyla konuşmasından sonra babası kendini öldürür. Babasının ölmeden önce Natalia'den istediği tek şey vardır. Tamer denen o adamdan intikamını alması.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.

Asalet Salgınoğlu Röportajı

Merhabalar Baharı yavaş yavaş hissettiğimiz şu günlerde Nisan ayına geldik bile.

Piyasalarda Bugün: 27 Ekim 2025

 

Cevdet Pişkin - Rüzgarla Gelen Hüzün