Ana içeriğe atla

Erhan Genç - Şimdilik Havadisler Bunlar Kitap Alıntısı

Hastane demek, beklemek demek aziz dostum. Kan ver bekle, idrar ver bekle, imarı bekle, röntgeni bekle. Dışarıdaki hayatın aksine, hastanede insanlar birbirine şaşırtıcı derecede saygılı davranıyorlar biliyor musun? Kimse kimsenin önüne geçmiyor. Değil kavga etmek, kimse tartışmaya bile girmiyor. Burada belki herkesin ortak bir yanı olduğu için. Belkide herkes kendi derdine düştüğü için. Son bir ihtimal ki -bence en büyük ihtimal bu- insanlar hastanede geçirdikleri süre zarfında hayatın kıymetini anlıyor, yaşamanın sevincini özlüyorlar olabilir. Ne diyordum? İstersem çok güzel yemek yapabilirim. Bir keresinde beşamel soslu enginar bile yapmıştım. Son kez bir daha karıştırayım tencereyi; sonra geri doğru sayacağım. Gülten de hep böyle yapardı zaten. Ah benim sevgili karıcığım. Ondan geri doğru saymandan kapatmazdı ocağı. Her şeyi oyunlaştırırdı kendince. Ne zamandır ağzına bir şey koymuyor, bari şu çorbayı içse. Faturalarda birikti; ya sonödemegünü geçtiyse? Ondan geri say, dokuz, sekiz, yedi, elmayı yedi; altı, beş, dört, üstünü ört; üç, iki, bir, hooopp kapattım.
Hastane kapılarında beklerken kapıya çıkıyorum mecburen. Kapıya çıkınca da elim kendiliğinden pakete gidiyor. Altı aydır günde bir pakete bana mısın demiyorum. İlham, mübarek de nasıl bir şeyse hep hastane kapısının önünde, sigaraya sarıldığım anlarda buluyor beni. Sürekli yeni hikâyeler kurguluyorum. Birini bozuyor, bir diğerini elden geçiriyorum. Yazamasam da kafamın içinde döndürüyorum en azından. Sonra, hayaller de kafamın içinde döndürüyorum en azından. Sonra hayaller de kurmuyor değilim aslında. Mesela ileride güzel günler bizi bekliyordur; önce Gülten sağlığına kavuşuyordur, sonra ikimiz de bu toprakların hatırı sayılır edebiyatçılarından oluyormuşuzdur. Biz öldükten sonra bu mektupları eline geçiren araştırmacı bir gazeteci, yayınlamak için bir araya getiriyormuştur, falan filan, hayal, heyecan.
Birazdan içeri gireceğim. Yatağını salona taşıdık. Böylesi ona daha iyi geldi. Kendi istedi zaten, balkonun kapısından esince iyi geliyormuş. Ama doktor tam tersini söylüyor. Günden güne eriyor gözümün önünde. Kötü düşünmeyeceğim desem de olmuyor; insanın aklına geliyor, sonra tutulmuyor iki damla yaş, düşüveriyor önüm sıra. Düştüklerinde de işin yoksa tepsiyi bırak, peçeteyi al, gözlerini kurula. Derin nefes al. Belli etme. Kızarıklık geçene kadar bekle. Tekrar tepsiyi al, içeri yürü. Yürürken yüzüne koca bir gülümseme yerleştirmeye çalış. Ağız dolusu gülmelisin; doktor öyle söylüyor. Tabi bunu parantez içinde söyledi. Fısıltıyla. Hep arasında olduğumuz korku ilk ümit yok mu; işte o ümit için moral çok önemliymiş. Gülersem, neşelenirsem, sevindirirsem, güldürürsem, yedirirsem, içirirsem, iyi bakarsam, ümit varmış. Ben de ümitvarım. Şimdilik havadisler bunlar. Çok dua et cevabını geciktirme. Allah’a emanet ol.
Nasıl da terlemişim, nasıl da maharetliymişim. On parmağımda on marifet. Hem mektup oku hem çorba yap hemde mektuba cevap yetiştir.
Gülten, canım, çorbanı getirdim. Hadi biraz doğrul da içireyim sana. Baştan anlaşalım; istemiyorum, yemeyeceğim falan yok! Bu çorba seni kendine getirecek, emin olabilirsin. Hem karıştırırken içine, senin bana yemek hazırlarken yaptığın gibi sevgimi de kattım bak. Gülten! Gülten! Gülten…

Yorumlar

  1. ah ah bir zamanlar aktif blogçu bir beyda vardı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Deep;
      O günleri bende çok özlüyorum ama ne yazık ki evde bilgisayar bana nadiren kalıyor ve birkaç yayın girersem kendimi şanslı hissediyorum.

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Ryunosuke Akutagava - Raşomon

 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Düşünmemiz Lazım

Bugün sosyal medyada denk geldiğim bir paylaşımı bende sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ryunosuke Akutagava - Tuhaf Bir Hikaye

 

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Dün Seni Gördüm Rüyamda

 

Safiye Çetinkaya - Eylül Vurgunu

Merhabalar Geçtiğimiz hafta pazar günü ailemle birlikte Uludağ gezisine gitmeye karar vermiştik. Malum bir kitap kurdu olarak da yanıma kitap almaktan geri kalmadım. Okumakta olduğum kitap kalınlığı itibariyle taşımada sıkıntı yaratacağından incelerden elime geçen ilk kitabı çantama tıkıştırdım. Bu da A101 kitap alışverişlerinden kütüphaneme kazandırdığım Safiye Çetinkaya'nın Eylül Vurgunu isimli kitabıymış.