Ana içeriğe atla

Georges Perec - Doğdum Kitap Alıntısı

KLEBER CHROME
Nedir elmalar? Neden elmalar? Ne diye elma ağacı? Elma ağacının çoğu zaman kendi mevcudiyetinden emin olduğu bilinir ve onun varlığı ve işlevinin geçerliliği, tutarlılığı konusunda sorular sormak gereksiz, hatta tehlikelidir. Ama eninde sonunda öyle bir an gelir ki, herkesin bir kesinlik olarak gördüğü şey görevini yerine getirmez olur, hareketi kanıtlamak için yürümek, yaşamayı kanıtlamak için nefes almak yetersiz kalır. O andan itibaren her şey sorulara dönüşür ama cevapsız sorulara: daha dışa vurulduğu an, sorgulamanın yıkıcı olmaktan öte bir etkisi yokmuş gibidir: sorgulayan, gerçeği, kanıtı arayıp bulayım derken olsa olsa kuşkuyla karşı karşıya gelir. Hem zaten, sorgulayan ben artık var olduğundan bile emin değilken, nasıl bir sorgulama yapılabilir ki?

Sözde boğulmuş da bulunmuş, zamanlarının önemli bir kısmını yalnızca onun kimliğinin gerçekliğini kanıtlamaya çalışmakla geçiren gizli servislerin casus diye aradığı sözde kaçak (oysa elimizde ona ait bir nüfus cüzdanı sureti, bir adli sicil ekstresi, bir ihbarname, telefon kayıtları, bir arama tutanağı ve güvenilirliğiyle tanınan kişilerin, mesela bir berber, bir tahsildar ve bir kafe garsonunun verdiği çeşitli ifadeler bulunduğundan, bu kimlik iyiden iyiye doğrulanmıştır), takma adlarla, sonradan soyadına atfedilecek yazılar kaleme alan sözde gazeteci Kleber Chrome, adının biraz fazla güven verici madeni-askeri tınısına rağmen kendini sorgulamak, varlığının gerçekliğini sınamak için haklı nedenlere sahipmiş gibi görünüyor: büyüleyici ama çoğu zaman düş kırıklığı yaratan bir girişim: izleri silici, anıları budayıcı, bellek yıkayıcı (bunlar bu kahramana yakıştırılan takma adlardan birkaçı) bütün tuzaklarını kursa da, her türlü yaklaşımı denese de, hile üstüne hile, sahtecilik üstüne sahtecilik yapsa da, uyanıklık ya da zekâsızlıktan değil ama çoğu zaman harekât alanının tutunacak bir dal sunmaması yüzünden, zaman zaman grotesk olabilecek kadar cılız bir sonuçtan başka bir şey elde edemiyor: öyle görünüyor ki, çıkışlar yanıltıcı, anahtarlar hiçbir kapıyı açmıyor. Gerçi Kleber Chrome, belli bir yöntemi de saf dışı etmeyen bir sebatla gayretini sonuna kadar götürmeye çalışıyor ama anılarıyla, şehirle, zamanla, mekânla, dostlukla, aşkla, acıyla, hatta edebiyatla cebelleşse de, dönüp durmaktan başka bir şey yaptığı yok; sonuç itibarıyla, bir tek ölüm var sanki, yaşamın aşikârlığını başlatacak sınırı çizebilecek olan. Gerçeğini arayan yazı serüvenini satır aralarında belli eden şu nafile arayışın izidir kitap: kuralları son derece basit ama oynanışı fena halde umutsuzca karmaşık bir oyun.

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Ryunosuke Akutagava - Raşomon

 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Düşünmemiz Lazım

Bugün sosyal medyada denk geldiğim bir paylaşımı bende sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ryunosuke Akutagava - Tuhaf Bir Hikaye

 

Paul Auster - Yükseklik Korkusu Kitap Alıntısı

 

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Dün Seni Gördüm Rüyamda