Ana içeriğe atla

Füruzan - Gül Mevsimidir Kitap Alıntısı

Evet sevdiğim adam gepgenç öldü.
Her yanı barut kokan bir siperde, şakağında kararmış, pıhtılaşmış bir kurşun deliğiyle. Zedelenmemiş ince esmerliğiyle şimdi bile aynı duruyordur sanıyorum. Aynada kendimi hüzünle seyrediyorum. Gecikmiyor, geliyor çıkıp Rüştü Şahin. Beni genceltiyor, birlikte kameriyenin altındaki unutulmaz anlarla dönüyoruz. O zamanlar oyun gibi sanılan sevdam (belki annem Perran Hanımefendinin sormayışı Rüştü Şahin'i geçici saymasındandı, haklıydı da, benim bulunduğum ailenin değerlerini karşılayacak güçte değildi babası davavekili Ahmet Şahin Bey ve annesi Besime Hanım), şehitliğini bildiren: "madalyası ailesi efradınca alınacaktır" diye yazılı olan kâğıdın elime geçmesiyle binbir parlaklıkla, şan ve ağırlandırmayla geçirilmiş yıllarımı yıkıp geldi, başköşeyi aldı. Acaba annesi, babası hayatta mıdırlar? Yok canım, kemikleri bile erimiştir! Oğullarının kahramanlığını belgeleyen İstiklal Madalyasını alabilmişler midir? Çünkü kâğıt da bende kaldı. Nasıl, ne zaman sakladım? Onu bilemiyorum. Ama daha çok vaktim var. Bir gün bunu da bulup hain pazarlarıma ekleyeceğim, oyalasın diye beni. Çok vaktim var. Ben kolay ölmem. Bir de neyi düzeltmek istediğini yeniden düşünüp anlayabilsem... 
Bu sevdadır işte. Ben yine on altımdaymışım gibi Rüştü Şahin'le besleniyorum. Pazartesi gider defterlerimi; salı şapkalarımı; çarşamba gardıroptaki iskarpinlerin, tuvaletlerin, kostümlerin bakımını, perşembe odanın, kristallerin, halıların temizliğini, tozlarının alınmasını; tüylü süpürge ya da yerine göre ipekliyle; cuma yatak takımlarının, yastık yüzlerinin, sabahlıklarının ütülenmesini: cumartesi doktorun gelip sağlığım için, gerekli iğneleri, konuşmaları yapmasını, kan sayımının değişmeleri ya da değişmemeleri üstüne sürdürdüğü açıklayıcı, inandırıcı sözleri denetliyorum...
Pazarlar  Rüştü Şahin'indir. 
Kar parçaları irileşti. Akşam dönerken, ısı düştüğünden, daha artacak kar demektir. Soğuk, camlara dayanıyor. İnce buzlanmalar sarıyor camla çerçevelerin bitiştirdiği çizgiyi. İzmir'de hiç kar yağmazdı. Yağmurlar başladığında kovalardan boşalırcasına iner, oluklara sığmaz, çevreye saçılırdı. Taşan seller sokakları yıkardı. Burnumu cama dayar, Kadifekale'ye bakardım, sulardan örülü duvarın ardından. O yıllarda, olayların yeni şeyler gizlediğini sanırdım. Yağmurların, çiçeklerin, odaların tahta oymalarında harelenen budak yerlerinin, zaferle sonuçlanan savaşın ve gelecek yıllarımın... 
Bir de, sevdiğimin kahramanlık beratı olan kâğıdın, nasıl olup şapka kutuma karıştığını bulabilsem. Şimdi onu benekli opallerimin, Acem firuzelerimin, elmas patlarımın bulunduğu kutunun yanındaki ufak gözde saklıyorum. Şu günlerde katlarından ayrılan, silinen yerlerini koruma kaygısı içindeyim. Öldüğümde kağıdı bulanlar ne çok şaşacaklardır... Yüzlerini düşündükçe, şimdiden, keyifle kıs kıs gülüyorum. 
Kalkıp kapının kilidini açmalı. Midemde ezilme var. Zili çalıp hizmetçiyi çağırayım. Beni yatakta bulmalı. Karışık bir meyve suyu içmeliyim hiç olmazsa. Gün hemen kararıyor. Yılbaşına doğruyuz. Kışın kısa, bitiveren günleri, iç karartıcı, güneşsiz öğleler. Perdeleri çektireyim hizmetçiye. Karların akşamüstleri maviye çalan buzlaşmasını görmek istemem. Ben tüketici şeylerden kaçmasını hep bilmişimdir. Yoksa mayamı nasıl korurdum.. Gençliğimde başkaydım. Evet, gençliğinde herkes başkadır. 
Karlar basacak İstanbul'u gene. Oysa hain pazarın sona ermesine az kaldı. İyi bir akşam yemeğinden sonra damlamı alıp hemen uyumalıyım, dinlenmeliyim. Çünkü yarın pazartesi. Önemli işlerim var. Kendimi toparlamalıyım. Oh, yatağım ne kadar yumuşak! Camlara karların vuruşu sertleşti. Neredeyse doluya dönecek kar taneleri. Yılbaşına kadar İstanbul kefenlere bürünecek. 
Oysa İzmir bizim için bitmez gül mevsimidir, değil mi, Rüştü Şahin'im benim? 

Aralık, 1971, Mecidiyeköy 

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Nil Karaibrahimgil - Ben Aptal Mıyım?

 

Bugün 23 Nisan, Hep Neşeyle Doluyor İnsan

 

Şermin Yaşar, İlber Ortaylı - Cumhuriyet'in İlk Sabahı Kitap Alıntısı

 

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?