Neşe Özdemir Röportajı

Merhabalar

Kasım ayının son röportajı ile haftaya başlayalım.
Bu ay yine çok güzel yazarlar tanıdık. Her hafta olduğu gibi bugünde çok genç olmasına rağmen, güzel bir kalemi olan çok tatlı bir yazara merhaba diyeceğiz. Sevgili Neşe Özdemir. Kısa zaman önce okuduğum eğlenceli kitabı ile kalemi ile tanışma fırdatı buldum. Şimdi de kendisi ile tanışalım o halde. Herkese keyifli okumalar ve mutlu haftalar olsun.

Neşe Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ben Neşe Özdemir, 1993 yılında İstanbul’da doğdum. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yüksek Lisans öğrencisiyim. Şu an Samsun’da yaşıyorum.

* Yazmaya ne zaman başladınız? 

Yazmaya 2015 yılında hobi niyetiyle Wattpad uygulamasında başladım.

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 

Konularımı genellikle hayal gücümle üretiyorum. Fikir bulduğumda her zaman dikkat ettiğim farklı ve orijinal olmasıdır. Genelde kurgularımı önceden belirliyorum fakat yazarken olay örgüsünün içine tamamen kendimi adadığım için daha ilginç fikirler aklıma gelebiliyor. Bu yüzden de kalıplara koymuyorum. O an içimden neyi eklemek geliyorsa ona göre bir yol belirliyorum.

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz? 

İlk kitabım Mafya Korumasından önce başka bir kitap yazmıştım, bunu çoğu okurum bilmez. Okunma sayısı çok azdı ve bende ani bir kararla sildim. O an gerçekten yazmaktan vazgeçtim. Aradan günler geçti, sonra fark ettim ki; yazmadığım zaman kendimi gerçekten yalnız hissediyordum. Dedim ki kendime; ‘Okunmasa bile yaz en azından burada bir anı olarak kalsın.’ Kimsenin okumayacağını bilsem bile yazacağım ve kesinlikle yazmaya da devam edeceğim.

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? 

İlk kitabımı yazdıktan bir sene sonra teklifler gelmeye başlamıştı. Fakat ben okul hayatımın da önemli olduğunu düşünerek bunu geri plana attım. Okulum bitmesine yakın tekrar teklifler geldi. bende "neden olmasın" dedim. 2018 yılının başlamasıyla birlikte kitap çıkma kararını net olarak aldım.

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir? 

Kitap yazmak, bence Wattpad’e gir oluştura tıkla ve 100 kelime yaz bitsin durumundan daha fazlası. Bu konuda gerçekten fazla doluyum. Kitaplar bizlere bir şeyler katmak veyahut güldürmek. Başka bir boyutta duygularımızın varlığını bize hissettirmek için var. Wattpad gerçekten amacına uygun kullananlar için mükemmel bir ortam fakat Üvey abi aşkı, Kuzen aşkı ya da ensest konularla sapıkça kitap yazanların Wattpad de çok okunması beni gerçekten üzüyor. Gelecek neslimizin böyle kitaplarla bilgilenmesi çok yanlış. Evet yazmak bir yetenek fakat bilgi sınırları geniş olmayan, araştırmayan kısacası önüne gelen kitap yazmamalı. Eğer iyi yönde verici değilseniz yazdığınızın bir kıymeti kesinlikle yok…

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 

Tuhaf olacak biliyorum ama ben sesli ortamlarda yazmayı seviyorum. Klasik müzik, mum ışığı gibi klişeler bana göre değil. Giderim bir otobüse binerim saatlerce yazarım toplumun içinde olmak bana en güzel gelen şey…

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? 

Yazmak isteyen ve gerçekten yazmaya kendini hazırlamış bir yazar adayının bence tavsiyeye ihtiyacı yok. Kesinlikle her zaman içinizden ne geliyorsa onu yapın…

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?

Neden olmasın? Ben her zaman farklılığa ve yeniliğe açık bir insanım. En çok da bilgiye açım, araştırırım ve her zaman öğrenmek isterim.

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?

Var tabii ki. Cemal Süreya, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Lev Tolstoy, Oscar Wilde, Fyodor Dostoyevski şu an aklıma gelenler bu kadar…

* En son hangi kitabı okudunuz?

Cemal Süreya / Üvercinka

* Yayımlanan tek kitabınız var. Son kitabınızın yayımının üstünden biraz zamanda geçmiş. Yakında yeni kitap veya yeni projeler var mı? 

Kitap olan sadece Mafya Korumasıydı fakat benim Wattpad de gerçekten sevilen bir çok kitabım var. Şu an düşünmüyorum. İleride tabii ki hayat ne getirir bilemiyorum.

* Asıl mesleğiniz nedir?

Mühendisim bu alanda da yüksek öğrenim olarak kendimi geliştirmeyi tercih ettim.

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?

Sanırım kendimden sıkılana kadar devam edeceğim.

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sosyal Medya’yı kitabım çıkana kadar kullanmıyordum. Kitapla birlikte olması gerektiği için açtım. Görünen üzere sevdiğim bir ortam değil. Bana sanal bir hayat gibi geliyor. Bu yüzden çocukların gerçek hayattan uzak kaldıklarını düşünüyorum.

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?

Zamanın kıymetini bilmelerini, her ne olursa olsun umutsuzluğa kapılıp hayallerinden vazgeçmemelerini ve herkes gibi değil kendi benliklerinin olmasını tavsiye ederim.

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?

Olmadı çünkü yazdığım her kelimeyi derin bir süzgeçten geçiriyorum. Zaten fikrim içime sinmiyorsa onu kesinlikle yayımlamam.

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?

Okul hayatım var bununla ilgileniyorum. Araştırma yapmayı severim bu gibi şeylere çok zaman harcarım.

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Kitap fuarları bence yeni nesil için gerçekten önemli bir proje. Sanal hayattan biraz daha ufuklarını açacak reel bir ortama çekiliyorlar. Bildiğim kadarıyla okullardan da fuarlara turlar düzenleniyor. İmkanı olmayan öğrenci bile oraya gidip kitapları görebiliyor. Bu gerçekten güzel bir detay…

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?

Herkesin pişman olduğu bazı şeyler vardır benimde var.

* En büyük korkunuz nedir?

Asansör korkum var.

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?

Aşk bence duyguların en saf hali. Orada kötülük yok, hırs yok, ihanet yok. En masum hali ise kocaman çıkarsız bir sevgi olması… Ve ilk görüşte aşk fiziksel ve görsel bir mantık içeriyor, bu yüzden buna kesinlikle inanmıyorum.

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?

Okurlarımla aramda kelimelerin eşlik ettiği kalbi ve duygusal bir bağ olduğuna inanıyorum. Okurum gelip bana ‘Neşe abla ben seni görmedim ama seni kendime yakın hissediyorum ve seni çok seviyorum’ dediği an anlıyorum ki biz gerçekten birbirimize kalbi kuvvetle bağlıyız.

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?

Hayatta en çok kıymet verdiğim bir kişi yok ama genel olarak Ailem diyebilirim.

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?

Eklemek istediğim var. Yazmaya başladığımdan beri iyi ve güzel şeyler için uğraştım. Yeri geldi çok ağır yorumlarla karşı karşıya kaldım, kendimi sınadım. Yeri geldi güzel yorumlarla da mutlu oldum. Biliyorum ki sözleri söyleyenler unuttu gitti. Ama ben hep buradayım her zaman da burada olacağım. Tek mücadelem bir gün keşke bunu da yapsaydım dememek için olacak. Hayat ne getirir bilemiyorum ama hepinizi çok seviyorum. Kalbimle yanınızda olduğumu unutmamanız dileğiyle…
Son olarak;

Sevgili Beyda, kitabımı okuyarak güzel yorumlarınla beni onurlandırdığın için ve bu değerli röportajı yapmaya beni layık gördüğün sana minnettarım.

Neşe Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.