Merhabalar
Yazar röportajlarımızda bu haftaki konuğumuz Gitme Sana Aşık Oldum kitabı ile sevgili Bengü Havva Keskin. Kendisine yeniden teşekkür ediyor ve güzel sohbetimize geçiyorum.
Bengü Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Dilersiniz sorularımıza geçelim.
*
Kısaca kendinizden
bahseder misiniz?
*
4 mart 1981 de Bartın’da doğdum. Sağlık
kurumları işletmeciliği önlisans, işletme
lisans mezunuyum… Özgürlüğüme fazla düşkünüm. Bir insanın
yalan söylediğini anladığım zaman uzaklaşırım. İyi bir dinleyici değilimdir. 7 aylık
doğduğumdan dolayı fevri davranışlar sergilediğim olur. İki yada üç gün süren başka
şehirleri dolaşmayı severim. Daha fazlası olursa sıkılırım. Aklıma koyduğumu
mutlaka ama mutlaka yaparım. Kitap okumayı boş zaman değerlendirme olarak görmem. Okuduğum
karakterler tekrar elime alana kadar gün boyunca aklımı meşgul eder. Müzik
dinlemeyi severim. Romantik komedi filmleri seyretmeyi severim. Entrika olan kısımlardan
fazla ilgili görünmem. Sürekli yanımda biri varsa konuşmaya çabalarım. Fazla konuşurum. Yemek
seçmem ama yemek yapılırken yanında değilsem iştahla yediğim söylenemez.
*
Yazmaya ne zaman başladınız?
*
Tesadüfen oldu diyebilirim. 2015 Nisan
sonuydu sanırım. 550 Sayfalık bir kitap okuyordum. Kitabın içinde bir şeylerin
eksikliğini hissettim. Ben yazsam nasıl olur acaba düşüncesiyle hiçbir karakter
ve kişilik oluşturmadan bloknota yazarak başladım. 15-16 yaşındayken kendimce
bir şeyler yazıyordum ama devamı gelmemişti. Bilen bazı arkadaşlarım "sen bir
aralar yazıyordun hala devam ediyor musun?" diye soruyorlardı. Belki de bu durum
cesaret vermiş olabilir.
*
Kitap yada genel olarak
yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu
önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?
*
İlk kitabın konusu yazdıkça gelişti. Finalin ne olacağını hedef belirledim ve gelişme bölümü yazdıkça
ilerledi. İkincinin karakterleri, konusu ve olay süreci ilk kitabın bitip yayınevi
görüşmeleri aşamasında aklıma geldi. Okuyucuda etkisini gördüğüm zaman becerip
beceremediğimi göreceğim.
*
Kimsenin okumayacağını bilseniz
bile yazmaya devam eder miydiniz?
* İlk kitabımı basılmasına karar verdiğimde
bir kişi de okusa çıkarma düşüncesiyle adım attım. En
azından akrabalarım okur diye düşünüyordum. Maalesef akrabalara güvenmek hiç akıllıca değilmiş. Yazmak işi sadece planlı çalışmakla olmuyor. İnsanların
her davranışını gözlemlemek gerekiyor. Meslekler hakkında bilgi şart. Mekanları bile
tanıtırken okuyucunun gözünde canlandırabilmek çok önemli. Şuan için yazmam yada
yazarım diyebilmem için çok erken.
*
İlk kitabınızı çıkarmaya
nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
*
Kitabın taslağını bitirip üç yayınevine mail attım. Bir tanesi dosyayı kaybetti. Bir diğeri dosyadan haberi
bile yoktu. Üçüncüsünü de arayıp sorma gereği duymadım. Dosyanın hatasız olması için
öykü yazarı olan hocamla dosya üzerinde çalıştık. Bu süre içinde üç kişi de
tamamen kitabı okuyup korkularımın yersiz olduğunu basılması gerektiğini düşündüklerini
söylediler.
*
İnsanların çoğu
"hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak
bir yetenek midir?
*
Yetenek işi olduğunu düşünüyorum. Sadece
kelime ve cümlelerden ibaret değil yazmak. Duygu, düşünce, umut, kasvet, sıkıntı, neşe, endişe
belli başlı hayatın içinde olan günlük ruh halimiz. Bunu yazıya dökmek bazen çok
kolay bazen çok zor… Birde yazdığın alan aşk olunca defalarca üzerinden geçmek
gerekiyor… Çoğu insanın hissettiği ve yaşadığı yerleri abartısız ve yaşanabilir
hale getirmek kendini sorgulayarak ilerlemeni gerektiriyor… Ben kendi alanım için
bu düşüncedeyim. Kişiye göre değişebilir. Ama bir insanın hayatından birden fazla
roman çıkabilir.
*
Yazma ritüelinizden
bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve
nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz?
*
Dosyayı açtığımdan yayınevine
teslim edene kadar sayfa ekranımda açık durumda oluyor. En son yazdığım yeri
okuyarak yazmaya hazırlanıyorum. Genelde kayıtlı olan müzik parçalarım sırasıyla
çalar. Bazen dinlemekten sıkılırsam radyo açarım. Ama birkaç aylığına sakin bir
yerde kalıp yazma eylemini hayata geçirmek farklı olabilir.
*
Yazmak isteyen ancak nasıl
yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?
*
İstanbul’da yaşayanlar
için yazarlık kursları bulmak mümkün. Kurs düşünmeyenler için Murat Gülsoy’un yazarlık üzerine eğitici kitaplarını alabilirler..
*
Bir gün kurgu olmayan
bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
* Önce acemiliğimi atlatayım. Hayatın getireceği
sürprizleri bilemiyorum. Ama maddiyat için değil mutlu olduğum yönde ilerlemeyi tercik ederim.
*
Bir yazar olarak okuduğunuz
ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
*Zülfü Livaneli, Demet Altınyeleklioğlu, Fatih Murat Arsal, Asude, Nehir Erdem, Cindi
Madsen konuları ve kullandıkları anlatım tarzlarını seviyorum. Birde rakiplerimi
takip etmek önemli… Şuan aklıma gelenler... Arada farklı tarzlarda da okuduğum
oluyor ama tüm eserlerini tamamlamadığım için buraya yazmadım.
*
En son hangi kitabı okudunuz?
* Asude
“ATEŞLE OYNAMA”Fatih Murat Arsal “AŞK BAŞKA BİRŞEY”
*
Yayımlanan tek bir kitabınız
var ve üzerinden zaman geçmiş. Yeni kitap veya yeni projeler var mı?
*
Yeni kitap Ağustos ayı içinde okuyucuya sunulacak…
*
Asıl mesleğiniz nedir?
*
Sağlı sektörü ama mesleğimle ilgili çalışmıyorum..
*
Yazmak sizin için hayat
boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
*
Ben yazma işini sevdim. İnşallah devamı
gelir... Yaşadığım sürece başarabiliyorsam sürdürmek isterim. Kısmet…
*
Günümüzde gençlerin
sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
*
Teknolojinin içine doğmak bunu
gerektiriyor diye düşünüyorlar kanısındayım. Kime çok
sosyal paylaşım sitesinde çok dolaşıyorsun dediysem sabahtan beri ancak zaman
bulabildim diyor.. Karışmamak en doğrusu…
*
Günümüz gençliğine üç tavsiye
verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
*
Başarılı olanlar bilinçli olarak çalışmalarını
sürdürüyor zaten. İnterneti sadece eğlence amaçlı kullanmasınlar.
*
Herkesin mutlaka okumaktan zevk aldığı
kitap türü vardır. Beyinlerini dinlendirmek için bilgisayar yerine kitabı tercih
ederlerse uyuşmamış olacakları kanısındayım.
*
Arkadaşlarıyla buluştuklarında telefonlarına
yada tabletlerine bakmak yerinde sohbet ederek eğlensinler.
*
Kitaplarınızda yayımlandıktan
sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
*
Kitap oldukça kalın olduğu için keşke şunu da
yazsaydım dediğim olmadı. Yazmasaydım dediğim sahne de olmadı. Tüm parçalar
bütünü oluşturdu.
*
Yazmadığınız zaman ne
yaparsınız?
* Sürekli yazmıyorum zaten… Yemek yapmayı
severim. Tatlı tuzlu kurabiye poğaca aklıma ne eserse kendimi yaparken
bulurum. Romantik komedi filmleri izlemeyi severim. Genelde dizi izlemiyorum ama
tesadüfen bir diziye denk gelirsem geçmiş bölümlerini de izlemeye
otururum. Arkadaşlarımla vakit geçirmekten keyif alıyorum.
*
Kitap fuarlarıyla ilgili
düşünceleriniz nelerdir?
* Ben yayınevinin katılım başına ücret
talep etmesinden dolayı katılmıyorum. Ama okuyucular ve yazarlar için heyecanlı geçen
bir aktivite… Hiç aklınızda olmayan bir yazarı hayatınıza dahil edip kalemiyle
tanışıp vazgeçemedikleriniz arasına alabilirsiniz. Diğer taraftan yazar
ve yayınevi için güzel tanıtım olabilir.
*
Hayatınız boyunca yaşadığınız
pişmanlık
var mı?
*
Sanırım yok… Yapmasaydım dediğim birşey
olmadı. Keşke yapsaydım dediğim de olmadı. Çünkü aklıma takılanı uygulamaktan çekinmem.
* En
büyük korkunuz nedir?
* Korkular anlık gelişen durumlardır. Mesala bir köpek sizi ısırmışsa diğer köpeklerle karşılaşana kadar aklınıza gelmez. Karşılaştığınızda
biran tedirginlik oluşur. Deprem olduğunda afetin içindeyseniz bir süre
huzursuzluk ve korkuya endişe de eşlik eder ama geçer. Bu yüzden kalıcı korkularım
yok. İnşallah da olmaz..
*
Aşk sizce nedir? İlk görüşte
aşk
var mıdır?
*
Güne heyecanla başlamak. Sürekli
dudaklarında tebessümle dolaşmak… Gün içinde ne gördüysen, ne yaşadıysan ilk
telefon görüşmenizde heyecanla durmadan karşındakine anlatmanın hayalini
kurmak.
*
İlk görüşte aşk olabilir.Ama ben ilk görüşte
aşık olmuyorum. Zamanla tanıyıp her hareketini gözlemleyerek hayatıma dahil
ederim..
*
Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
* Benim için mükemmel ama onların benim
hakkımdaki düşüncelerini bilmiyorum. Kitabım yeni okuyucuyla tanıştıkça yeni
heyecanlara yelken açıyordum. Herkesin güzel duygu ve düşüncelerini bana yansıttığında
inanılmaz mutlu oluyorum. "İyi ki ben bu kitabı yazmışım" diyorum. Gerçekten benim
için çok değerliler.
*
Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı.
Bu kim olurdu? Neden?
* Hugh Grant…İlk filmlerini izlediğimden beri adamı severim.
*
Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?
* İnsanlara eşit davranırım. "Hayatta kime
en çok değer verirsen onu ilk önce kaybedersin" deyimi insanlara
verdiğim kıymeti eşit tutmam konusunda beni frenliyor. O yüzden herkes benim gözümde
aynı seviyede. Sonuçta herkes aynı şartlarda doğuyor.
* Son olarak eklemek
istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Bloğunuzda bana yer
verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Zaten olması gerekenlerin hepsini sormuşsunuz. Herkes
tercihlerini mutlu olduğu yönde şekillendirsin. Hayat ikinci bir şansı kimseye
sunmuyor. Hiç kimse için hayallerinden vazgeçmesin. Kim ne yaparsa kendisi için
yapıyor. Umut tükenmediği sürece yaşam kalitesi ve eğlencesi insana haz ve
mutluluk veriyor…Sevgiler.
Bengü Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yeni kitabınıza şimdiden başarılar ve bol baskılar diliyorum. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.
Güzel ve keyifli bir röportaj olmuş. Yeni bir yazar tanımış oldum. Sevgiler 😊
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım. Sevgiler :)
SilKeyifli röportajdı. Emeklerinize sağlık. Kitabını da kısa zamanda okuyacağım.
YanıtlaSilRica ederim. Bende çok keyif aldım.
SilKeyifle okuduğum güzel bir röportajdı. Emeğinize sağlık. Yazarımıza da selamlarımı ve sevgilerimi yolluyorum.
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Sevgiler :)
SilTanidigimiza memnun olduk. Basarilari daim olsun 😊
YanıtlaSilİnşallah. Çok teşekkürler.
SilKitap yazabilmek,kitabı bastırabilmek için geçen süreçler zorlu süreçler :) Güzel bir söyleşi olmuş.Memnun oldum ben de :)
YanıtlaSilEvet kitap bastırmak gerçekten meşakatli bir süreç. Herkesin yolu açık olsun inşallah :)
SilGüzel bir röportaj. Özellikle ilk defa nasıl yazmaya başladığı kısmı çok ilginç. Bir de ilk 3 yayınevine gönderme kısmı bence her yeni başlayan yazarın kabusu gibi...
YanıtlaSilHemen her yazarın yaşadığı zorluklar maalesef. Kitap yazmanın dışında basım kısmında zorlular var ve göründüğü gibi maalesef çok paralar kazanılmıyor.
SilÇoğu cümlesine hak verdiğim dolu dolu bir röportaj olmuş, keyifle okudum ellerinize sağlık. Yeni bir yazar daha keşfetmiş olduk :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım :)
SilSonuna kadar zevkle okudum. Sorular çok-çok güzel. Cevaplar da öyle. Yazarlıkla ilgili merak ettiyim bazı konular aydınlandı beynimde. Teşekkürler❤
YanıtlaSilBeğenmene sevindim canım. Teşekkürler :)
Silhehe çok sevdim yazarı. doğal ve bana cevapları çok sevimli ve komik geldii, bir iki yerde kahkaha attım yaaa :) hiperaktif bir insan gibi sankilim :)
YanıtlaSilŞahsen tanımıyorum ama neden olmasın. Herkesin içinde biraz hiperaktiflik vardır bence :)
Sil